21 Eylül 2008 Pazar

SİYAH K-RINCAYA (UMUTLARIM)




Bir cam bardağa şehvetle sarılmanı izlerdim; parmaklarının arasında sıkışıp kalmayı kaç kez diledim bilsen...











Biliyor musun yaşlanınca saç tellerimin sıklığı kadar çok kırışacak yüzüm. Çünkü en çok seninle güldüm ben. Gözlerimden dudaklarıma yol yapana kadar da güleceğim... Aynanın karşısına geçip bu çizgili ormanı seyredeceğim sonra. Dağlarda çizgi çiçeklerin arasında koşan Heidi gibi aptal ama mutlu bir çocuk olacağım o gün yeniden.
İçinden yedi renk ırmakların aktığı bu koca orman bizim. Kalbimizle besledik biz onu... Kimsesiz kaldığım oldu, ama bir gün sensiz kalmadım. Çünkü biz hiç kimseye benzemedik. Açlığımız yüzünden saldırdık birbirimize, ağlattık da; bunda utanacak birşey yoktu.
Bir gün biz de ineriz toprağın altına, bir yaz günü sırtımızda buğday tanelerini taşımanın saadetiyle koşarız yuvamıza...
Bir gün sevgilim, inan bana...daha fazla değil.

Bir pet şişeyi hayatım boyunca tekmeleyebilirim seninle...

3 yorum:

maça kızı dedi ki...

düşündüm de dünyanın herhangi bir yerinde benim de hayatım boyunca bi pet şişeyi tekmeleyebileceğim biri var mıdır..? sanırım yok.

benim için de öyle birini yaratalım dicem ama biliyorum o makine bizim köye daha gelmedi..:)

kırmızılı dedi ki...

merak etme canım,bizim köyede gelmedi hatta şehre indim baktım ben ordada yok...
bu durumda kesişme noktası olarak belirlediğimiz şehirlerin birinde ikimiz pet şişe tekmeleriz.ne dersin???

maça kızı dedi ki...

süper bi fikir:) zaten senden başka benim kahrımı kim çeker ki..:)