17 Eylül 2008 Çarşamba

UYKUSUZ HALLER


Ağlamak geliyor içimden, durup durup. yeniden... Yardım sevmiyorum, etmeyi de beceremem sanırım. Utanmayacağım birşey varsa yazdıklarım olacak, geriye utanacak birşey kalmıyor zaten.
Sıradan insanlarız biz, sonra... sadece mutsuz..
Dayanıklıyım diye düşünürüm hep, biraz önce yanıldığımı farkettim. Yanıldığımı anladıktan sonra yeniden yanılıyorum. Benim kalbim çabucak kırılan bir malzemeden üretilmiş. Annemle babamı kandırmışlar ve ben artık biraz eskimişim sanırım. Eğer mutsuzluk gerçekten genetikse çocuğum olmasın benim. Annemin ışığıyla beslenen bitkiler kadar olamadım. Aslında ben saçlarımı annem istiyor diye örmedim hiçbir zaman... Bazen çok saçmalıyorum biliyor musun? Yine de seviyorum kendimi, içinizden biri olmayı seviyorum. Hakikaten ne farkeder, anlamıyor olduktan sonra ne farkeder...
"Arkana bak..." mutlu oluyorum...
Küçük siyah karınca, bir gün seni ezeceğimden korkuyorum...
Küçük Prens'i yeniden okuyup birkaç saatliğine mutlu olabilirsin...
Not:Ben iki renkli çay yapmayı öğrendim.

Hiç yorum yok: