16 Eylül 2008 Salı

SİYAH K-RINCAYA MEKTUPLAR II


Bu pozisyonda işte, insanın gözyaşları alnına doğru akabilir....

Niye bu kadar dayanıklıyım ki... Bazen bitmek gerekir. Ellerimi bir kağıt mendile nasıl sileceğimi bana neden öğretmediniz...
Gece her yerde güzel değildir, yıkanınca parlayan kara saçlarına benzemez. Seninle karşılaşmaktan korkuyorum, bu yüzden eline geçmeyen mektupların olabilir. Oyun dedim bir kere, belki sen çocuksu bulmuyorsun. Bu çocuk mutsuz. Ben de bulmuyorum. Artık uykuya dalmış olmalısın, ben birşeyleri kırıyorum yazarak, sert şeyler, tatsız... Yazdıklarımdan nasıl olduğumu anlarsın belki, beni çağıran herşeye gittim; bazen istemesen de gitmelisin, biliyorsun. Uyuyamıyorum, hırçınlaştım bu yüzden.
Yazmayacaksın demiştim, yazmazsın evet....
Kim bilir, aynı sayfayı birlikte çevirebiliriz bir gün...

Hiç yorum yok: